Ömer Tuğrul İnançer 'Mevlevilik ve Ritüelleri'
Mayıs konferanslarımızın üçüncüsü Sayın Ömer Tuğrul İnançer’in 23 Mayıs Çarşamba akşamı, Bahariye Mevlevihanesinde”Mevlevilik ve ritüelleri” konulu anlatımı ile gerçekleşti.
Katılımcıların akşam sohbeti tadında dinledikleri Ömer Tuğrul İnançer, konuşmasına öncelikle ritüel kelimesini analiz ederek ve her konuda doğru soru sormayı öğrenmenin önemine dikkat çekerek başladı. “Bizlere nasıl dönüyorsunuz?”, diye soruyorlar oysa “Neden dönüyorsunuz?” diye sorduklarında konuya biraz olsun girmiş olacaklar”, diyerek de genel anlamda yaşadıkları yanlış algılanmanın sitemini yaptı. Oysa Mevlevi dervişlerinin dönmediğini, sema yaptıklarını, dervişliğin ben demekten vazgeçmek olduğunu ve gerçekten merak edilmesi gereken diğer soru ve başlıklarla hatırlatmada bulundu.
“Siz beni zikredin ki Ben de sizleri anayım” ayetinin tecellisi olarak döndüklerini belirtirken, tarikatlara göre değişiklik arzeden farklı zikir şekil ve metodlarını ise,” ayakta iken, oturur halde ve yatarken Allah’ı zikredenler” ayeti üzerinden açıkladı.
İbadet kavramı ve kulluk arasında bağlantı kurarak Mevlevilik ve ritüellerini katılımcılara aktarmaya devam eden Sayın Ömer Tuğrul İnançer, bilmek lazım ki aldanmayalımdiyerek, öğrenme hatalarının ve öğretmede yapılan yanlışların doğurduğu sonuçlardan bahsederek, sadece saygıyı talim ettirmek yerine sevgiyi izhar etmenin çok önemli olduğuna dikkat çekti.
Bütün Mevlevi ayinlerinin Hz. Peygamberi överek başladığına vurgu yapan sayın İnançer, bazen salat-i ümmiye bazen salat-i hubbiye bazen de naatların okunması adetini hatırlatarak, zuhuru başka olsa da maksadı Hz. Muhammed’i(sav) övmek olan eserlere salât-ü selamlarla başlamak bütün tarikat ayinlerinin geleneği olduğunu ekledi.
“Her güzel ve ahenkli sedada o ilahi aşkı hatırlar ve cezbeye katılırız” diyerek musikinin ayinlerdeki önemini vurguladı.
İnsanlar güzel ben çirkinim diyebilmenin dervişlik yolundan geçtiğini, mesneviden bir çok dize ile dile getiren sayın İnançer, her fert Allah’ın bir sanatıdır, ve hiçbir kimse birbirine eşit olarak değerlendirilmemelidir, maddi görünüşümüzün benzemediği gibi manevi dünyalarımızın da benzemediğini vurgulayan, bir dizi konuyu kendine has, darbımesellerle süslediği akıcı üslubu ile dinleyicilerle paylaştı.
Dinleycilerin yine bilgi dolu ve zamanın nasıl hızla geçtiğinden, konferansı veren hocamızın daha anlatacaklarının kaldığını ifade eden cümlelerle tekrar buluşmak üzere konuşma sonlandırıldı.
İlim Sanat Tarih ve Edebiyat Vakfı “istev” Başkanı Gül Zülfikar hanımefendinin derin konuşmalarından dolayı Ömer Tuğrul İnançer hocamıza hediyesini takdimi ve katılımlarından dolayı dinleyici misafirlerimize teşekkürleri ile çorba ikramı için bahçeye geçildi.
Katılımları ile bizleri onurlandıran herkese teşekkür ediyor, başka konu ve uzman konuklar ile sizlerle yeniden buluşmayı umuyoruz.